[TharnType] Bölüm 0: Tharn

 Tharn

  "N'aber? Bugün fazla erkencisin?"

  "Doğru, odamda daha kalamazdım."

  "Uzun süredir seks yapmamış gibisin..."

  İç çekip boynumu kilitleyen en iyi arkadaşıma bakıyor ve yürümeye devam ederken kolunu boynumdan çekmek zorunda kaldım. Yiyecek bir şeyler bulmaya kantine gitmeyi düşünsem de en iyi arkadaşım Lhong ile karşılaştım. Liseden beri yakın arkadaşız.

  "Yurtta kalma konusunda ciddi misin? Yurtta kalmak istemediğini söylemiştin, hatırlıyorum. Fikrini değiştiren ne?"

  "Konuşmak için çok tembelim. Kaldım işte... Bir daha da taşınmak istemiyorum."

  Omzumu silktim ve kantinin içindeki bir masadaki banka oturdum.

  "Ayrıca, oda arkadaşım oldukça iyi bir adam."

  "Spor fakültesinden olan mı?"

  "Evet."

  Lhong'a kısa bir cevap verdim ve her zamanki kahvaltımı almak için yürüdüm. Fakat orada cep telefonumla dururken kafamın içinde sadece oda arkadaşımın fotoğrafı dönüyordu.

  Yurtta kalmam gerektiğinden emin değildim. Dürüst olmak gerekirse, ben apaçık bir ucubeyim. Bu yüzden kirli bir şekilde yaşayan birisini asla kabul edemem. Ama aynı zamanda ileri geri taşınıp duramayacak kadar da tembelim. Hem burada kalırsam daha fazla pratik yapabilirim.

  Bölümüm müzik ve uzmanlığım davul çalmak. Liseden beri çalıyorum ve üniversitede de buna devam etmek istiyorum. Ve eğer yurtta yaşarsam, gece geç saatlere kadar antrenman yapabilirim demek. Bu da daha fazla davul çalabileceğim anlamına geliyor. Bu sadece sahip olduğum avantajlar ve kolaylıklardan değil, aynı zamanda oda arkadaşımı da seviyorum.

  Bölümünün spor bilimi olduğunu ilk öğrendiğimde, hijyeninden emin değildim. Ama odaya geri döner dönmez hemen duşa girdiğini gördüğümde çok mutlu olmuştum.

  Ayrıca... Çok ateşliydi. Çok da yakışıklı.

  Tipik koyu ten rengi var ve benimki gibi yarı batı kanından tamamen farklı. Type'ın en çekici noktası gözleri.

  Bana yerel bir güneyli çocuğu olduğunu söyledi. Güneyin güneyinden değil de, güneyin kuzey kesiminden, Surat Thani'den. Bu yüzden çok keskin bir çift gözü var. Kirpikleri çok uzun. Tanıdığım tüm kızlardan daha uzun. Ayrıca vücudundaki o kaslar... Tabii ki, her gün gördüklerimden oldukça memnunum!

  Çünkü...

  "Tharn, aynı menüden mi olsun?"

  Selamın kaynağına baktım. Üçüncü yıllardan bir kıdemlim. Tarzımı korumamam için ona gülümsemem gerekiyor. Bu uzun boylu ve sıska, sırtında büyük bir bas çantası olan kişi benim eski sevgilim.

  Evet... O benim eski sevgilim.

  "Elbette."

  Açıkça cevap verip cep telefonumu kullanmaya devam etmeye çalıştım. Onunla konuşmak istemediğimden değil, ayrılığımız baltalı olduğu için. 

  Siparişim hazır, bu yüzden parayı ödeyip Lhong'un oturduğu ve eski erkek arkadaşıma baktığı masaya geri döndüm.

  "Seni salamıyor, değil mi?"

  "Saçmalık."

  Tek söylediğim bu oldu ve yemeye başladım. Lhong gülüp onu eleştirmeye başladı.

  "Dikkat et. Eskin kampüsün her yerine yayılıyor. Senin için kavga etmeye başlarsa şaşırmam. Ayrıca oda arkadaşına da dikkat et. Eskilerinden birisi ona ulaşabilir, muhtemel yani."

  "Düz."

  "Ne?"

  "Oda arkadaşım. O heteroseksüel."

  Ve evet, ben gayim.

  Lhong yüksek sesle kahkaha atıp kişiliğine alıştığım ok gibi dümdüz oldu.

  "Ama düz biriyle de yapabilirsin, değil mi?"

  İç çektim. Heteroseksüel bir erkeğe bulaşmak, ya duygusal acı ya da yüzüme tekme yiyerek fiziksel acıyla sonuçlanıyor.

  En önemlisi, bir erkeği gay yapmak istemiyorum ama bir kadını da sevemiyorum.

  "Beni tanıyorsun, bu olmayacak."

  Omuz silkip kahvaltımı bitirdim. Meraklı kankam daha fazla bilgi eklemedikçe bu konuşma daha bitmemişti.

  "Oda arkadaşının homofobik olduğunu duydum."

  Önce şaşırıp sonra başıma onayladım. Ama o bilmediği sürece, sessizlik ve huzur içinde kalabilirim. Onun önünde pek kendimi belli etmiyorum. Ayrıca hiçbir heteroseksüel uğraşmayacağım konusunda kendime yemin ettim. Sorun istemiyorum.

  Yani, evet, Type'a kesinlikle dokunmayacağım.

  "Bilmediği sürece..."

  Lhong'a cevap verip kafamdaki enstrümanlara ve müzik notalarına odaklanamaya çalıştım.

  Ayrıca kimse Type'ın benim %100 ideal tipim olduğunu bilmiyor. Bu yüzden kendimi kontrol etmek oldukça zor. Yine de onu aklıma bile getirmemeliyim.

  Yine de... Homofobik oda arkadaşım ve benim gibi bir gay ile aynı odada neler olacağını bilmiyorum.