Bölüm 6 - Değişen Şeyler
Bir hafta olmuştu.
Mark ve arkadaşları Kampaan'la Fuse, derslerden sonra dışarıda otururke ve bununla ilgili biraz sorun yaşadılar. Bir sınavları vardı veya yapacakları bir ödevleri vardı ama profesörün açıklamadığı bazı hatalar yapmışlardı.
Vee, Yihwa'dan Mark'a kağıt vermek için geldiğinde, Fuse ondan hataları düzeltmelerine yardım etmesini istedi.
Fuse fakültenin ayıyken Vee'ye oldukça yakındı, Kampaan ise gerçek adını kimsenin bilmediği ve bilmek istemediği zengin, oldukça yakışıklı bir oğlandı.
"Beni dinliyor musun sen? Bilmek istiyor musun, istemiyor musun?" Vee kafasını kaldırıp Mark'a baktığında Mark da ona sessizce bakmakla yetindi. Mark, yanına oturmadan önce derin bir iç çekti. Bu, dersten sonra onunla ilk kez karşılaşması değildi. Örneğin dün Kampaan'la spor hakkında konuşmak zorunda olduğu için buradaydı. Bir gün önce Fuse ile aylar hakkında konuşmak zorunda kaldı. Ne zaman burada olsa, yapması gerekeni yapmadan önce Mark'a bakıyordu ama bunun Mark ile hiçbir ilgisi yoktu. İşini hallettikten sonra Mark'la konuşmaya başladı. Ona anlamsız sorular soruyor ve cevap vermezse ben onunla konuşmak zorunda kalana kadar deliriyordu. Sonunda, her şey bir rutin haline geldi.
"Oh, kanka, baksana şuna!" dedi Kampaan ve kolunu Mark'ın boynuna dolayarak masanın üzerindeki kağıda bakmasını sağladı. Sonuç olarak yüzü, Vee'ninkine çok daha yakın olsa da yakışıklı özellikleri onu hiç etkilemiyormuş gibi davranıp onun yerine kağıda baktı.
"Yaptın mı?" diye sordu Vee, ağzı hafifçe Mark'ın yanağına sürtünerek. Eğer zamanında geri çekilmeseydi, ona dokunacaktı! Bir an durdu ama sanırım kimse fark etmemişti.
Sonra Vee normal davranıp hatayı açıklamaya devam etti ve Fuse'la dalga geçti. Kalbinin kırıldığını, bu yüzden derse dikkat etmediğini söyledi. Kampaan daha sonra Mark'a kayıp aşkından nasıl vazgeçileceğini sorunca Mark cevap verdi. "Kağıt kesmek kadar kolay."
Bundan sonra Vee, Mark'ı adeta sinemaya sürükledi çünkü onun için üzülüyordu ve onu daha iyi hissettirmek istedi. Mark, Vee'nin neden arkadaşlarıyla gidemediğini sormaya devam etti ve Vee, sorularına yarı yarıya cevaplardan kaçındı. Sonunda romantik bir film izliyorlardı. Vee'nin seçimiydi bu çünkü Mark bir aksiyon filmi izlemek istemişti.
Sinemada
"Ehi, gösterinin tadını çıkar, ne zaman mutlu olduğunu bir düşün" dedi Vee ve kolunu Mark'ın omzuna doladı.
"Çek kolunu."
"Seni buraya benimle birlikte izlemek ve seni mutlu etmek için getirdim," diye fısıldadı kulağına. Ona bakmak için dönüp ve ona gülümsedi. Burası karanlık olmasına rağmen, gülümsemesini net bir şekilde görebiliyordu Mark. O kadar parlatı ki, ona tüm bunları neden yaptığını sormak istiyordu. Başka bir şey hissetmiyordu ama sormaya da korkuyordu.
Sinemadan sonra birlikte yemek yemeye bile karar verdiler. Vee ödemekte ısrar etse de ama Mark reddetti çünkü Vee zaten sinema biletlerinin parasını kendisi ödemişti.
Kızarmış tavuğuyla ünlü bir restorana gittiler ve Vee kıskanmıştı... Somurtuyordu çünkü bir grup lise öğrencisi Mark'ı "yiyordu".
"Onu beğeniyor musun?" diye sordu Vee.
"Fazla çocuksu."
"Ne tür erkeklerden hoşlanıyorsun?" Sormaya devam etti Vee.
"Farklı türde." Mark açıkça bir şekilde cevap vermese de Vee daha fazla bir şey sormadı. Yemekler masaya geldiğinde, sadece yemeklere odaklandık.
Biraz tavuk muhabbeti yaptıktan sonra Vee başka bir konu hakkında konuşmaya başladı. "Seni biraz eğlendirmek istemiştim. Yüzün son günlerde çok düşük ve suçlu hissediyorum."
"Neden suçlu hissediyorsun ki? Yanlış bir şey yapmadın," diye yanıtladı Mark.
"Şey... geçmişe takılıp kalmanı istemedim. Gelecekte daha büyük sorunların olacak ve..."
"P'Bar'dan bahsediyorsan, ben iyiyim."
"İyi misin? Bir hafta bile olmadı ama iyiyim mi diyorsun? Sana inanmıyorum. Sana bakıyorum ve bunu milyonuncu kez düşündüğünü biliyorum. Nasıl iyi olabilirsin?"
Bunu çok düşündüğünü kabulleniyordu Mark ama P'Bar hakkında düşündüğü kadar değildi. Bizi inciten insanları özlemediğimiz gerçeği, belki de bundan daha çok dikkatimizi çeken bir şey var demekti. P'Bar'ı düşünmesine neden olan şeyin tam karşımdaki kişi olduğunu kabul etmek istemiyordu. Bahse girerdi ki Vee'nin her gün Mark için yaptığı şeyler hakkında ne kadar düşündüğünü bilmiyordu.
Mark, itiraf etmeye hazır olmasa da, Vee'ye karşı bir şeyler hissetmeye başlıyordu.
Vee ona yardım etmek için bir şeyler yapmak istedi ama Mark cevap verdi. "Eğer düşündüğüm şey buysa, bana yardım edemezsin."
Birkaç saniye birbirlerine baktılar.
Mark bakışlarının kararlı olduğundan emin olsa da, ona baktığında neden gözlerini kaçırması gerektiğini bilmiyordu.
"İyi çocuk..." dedi Vee.
Belki de biliyordu ama kabullenmek istemiyordu.